Untitled Page
OSMANLI İMPARATORLUĞU GENEL BİLGİLER

 
osmanlı imparatorluğu
Osmanlı İmparatorluğu  
  Osmanlı İmparatorluğu
  Osmanlı İmparatorluğu Kuruluş
  Osmanlı Padişahları
  => Osman Gazi
  => Orhan Gazi
  => Sultan Murat Hüdavendigar
  => Sultan Yıldırım Bayezid Han
  => Sultan Mehmed Çelebi Han
  => Sultan II. Murad Han
  => Fatih Sultan Mehmed Han
  => Sultan II. Bayezid Han
  => Yavuz Sultan Selim Han
  => Kanunî Sultân Süleyman Han
  => Sultan II. Selim Han
  => Sultan III. Murad Han
  => Sultan III. Mehmed Han
  => Sultan I. Ahmed Han
  => Sultan I. Mustafa Han
  => Sultan II. Osman
  => Sultan IV. Murad Han
  => Sultan İbrahim Han
  => Sultan IV. Mehmed Han
  => Sultan II. Süleyman Han
  => Sultan II. Ahmed Han
  => Sultan II. Mustafa Han
  => Sultan III. Ahmed Han
  => Sultan I. Mahmud Han
  => Sultan III. Osman Han
  => Sultan III. Mustafa Han
  => Sultan I. Abdülhamid
  => Sultan III. Selim Han
  => Sultan IV. Mustafa Han
  => Sultan II. Mahmud Han
  => Sultan Abdülmecid Han
  => Sultan Abdülaziz Han
  => Sultan V. Murad Han
  => Sultan II. Abdülhamid Han
  => Sultan V. Mehmed Reşad Han
  => Sultan VI. Mehmed Vahîdüddin Han
  Osmanlı Hat Sanatı
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  Siteni Ekle
  Yönetin Nezaman Çöker
  Ölüsü Canlandırılan Padişah
  Korkusuz Şahzade
  Padişah Hikayeleri
  Osmanlı Sarayları
  Osmanlı Nükteleri Video İzle
  Padişah Meslekleri
  Sporcu ve Şair Padişahlar
  Padişahların Ölüm Sebepleri
  Padişahların Saltanat Yaşları
  Osmanlı Ünvanları
  Osmanlı Haritaları
  Osmanlı Sancakları
  Osmanlı Bayrakları
  Halice Gerilen Zincir ve Silahlar
  Kesici ve Ateşli Silahlar
  Mehter Takımı ve Mehter Marşları
  Osmanlıda Toprak İdaresi
  Osmanlı Silahları
  Osmanlı Sadrazamları
  Resim Galerisi
  Osmanlı da Minyatür San'at ı
Sultan Yıldırım Bayezid Han

Sultan Yıldırım Bayezid Han
Babası: Sultan 1. Murad
Annesi: Gülçiçek Hatun
Doğum Tarihi: 1360
Tahta Çıkışı: 1389
Ölümü: 8 Mart 1403

Osmanlı Padişahları arasında hakkında en çok konuşulan Padişahın Yıldırım Bâyezid olduğu doğrudur. Bunun iki sebebi vardır: Birincisi; Kısa zamanda Anadolu birliğini kurup devleti genişletmesine rağmen, 1402’de Ankara’da Timur’a yenilerek tekrar başa dönülmesine sebep olmasıdır. İkincisi de, hem Emir Sultân Buharî’ye kayınpeder olması ve hem de içki içtiğine dair iddiaların bulunmasıdır. Önce Yıldırım Bâyezid’i tanıyalım.

1387 tarihinde katıldığı Karaman Seferinde gösterdiği kahramanlıklardan beri Yıldırım lakabıyla anılan I. Bâyezid, Sultân Murad’ın büyük oğlu ve veliahdıdır. Bursa’da babasının tahta çıktığı sene yani 761/1360 yılında Gülçiçek Hâtun’dan dünyaya gelmiş ve 791/1389 yılının Ramazan ayının beşinde de babasının şahâdeti üzerine tahta çıkmıştır. Padişah olmadan evvel sırasıyla Kütahya, Hamid İli ve ilk Amasya Sancak Beyliği gibi tecrübeleri bulunmaktadır.
Osmanlı Devleti’nin Kosova’da haçlı ordularıyla meşgul olmasını fırsat bilen Karamanoğulları, Osmanlı Devleti’ne ait sancak ve kazalara hücum başlattı. Bunu gören Yıldırım, 1390 yılının ilk günlerinde Anadolu birliğini tehlikeye sokmamak için hemen bu bölgeye intikal etti. Germiyan, Aydın, Menteşe ve Saruhan Beylikleri Osmanlı Devleti’ne bağlılıklarını bildirince, hemen 1390-91 kışında Ankara’ya gelerek orada kışlasını kurdu. Sonradan yanına Bizans İmparatoru II. Manuel’i de alarak Karaman bölgesine geçti ve onları ikaz etti. Zaten Karamanoğlu Damad Alâ’addin Bey de firar etmişti. Ege Adalarını vurarak Venedik Cumhuriyet’ine gözdağı vermeyi de ihmal etmeyen Yıldırım’ın bütün hayali İstanbul’u fethetmek idi. Bu sebeple 1391’de 7 ay sürecek olan İstanbul kuşatmasına başladı. Bizans’ın sulh ile itaat edeceğini umuyordu; ama olmadı.

Rumeli’nde gayr-i müslimlerle uğraşan Osmanlının aleyhine, durumu fırsat bilen Karamanoğlu-Candaroğlu ve Sivas’daki Kadı Burhâneddin’in ittifak yaptığı duyuldu. 1392’de Candaroğlu halledildi; İsfendiyaroğulları da Osmanlı’ya itaat etti. Kadı Burhâneddin ile olan savaş daha dehşetli idi. Yıldırım’ın oğlu Şehzâde Ertuğrul’un kumandasındaki Osmanlı ordusu, Çorum yakınlarında yenik düştü. Bu arada Yıldırım’ın kendisi Rumeli seferine devam ediyor ve 1392’de filozoflar diyarı olarak bilinen Atina Osmanlıya teslim oluyordu.

Bütün bu gelişmelerden rahatsız olan Macar Kralı Sigismund, üçüncü bir haçlı seferi hazırlığında idi. Gerçekten her çeşit düşman milletin yer aldığı 70.000 kişilik orduyla Tuna’yı geçerek Niğbolu’yu kuşattı ve düşman kuvvetler 130.000’e ulaştı. Ancak 25 Eylül 1396 tarihinde Avrupalıların asırlarca unutamayacakları Niğbolu Zaferi kazanıldı ve Yıldırım, artık Halife I. Mütevekkil tarafından Sultân-ı İklim-i Rum ve Sultân diye anılmaya başlandı. Üçüncü haçlı seferini fırsat bilerek yine Osmanlı topraklarına saldıran Karamanoğulları ise, nihâî dersi hak etmişlerdi ve gerçekten 1397’de Konya’ya giren Yıldırım eniştesi olan Karamanoğlu Beyini idam ettirdi ve Konya’yı Osmanlı Devleti’nin Karaman Eyâleti olarak ilan etti. Artık Anadolu birliği sağlanmış ve bütün Anadolu neredeyse Osmanlı Devleti’nin olmuştu. Rumeli’de Balkanlar Osmanlının hâkimiyetine girmişti.

İşte böyle bir dönemde Doğudan büyük bir tehlike geliyordu. Doğu Türkistan Hakanı Aksak Timur veya Timurlenk, fırtına gibi eserek Doğu Anadolu’yu tehdit ediyor ve memleketleri ellerinden alınan ve Osmanlıdan memnun olmayan Anadolu beyleri Timur’u tahrik ettikleri gibi, Timur’un düşmanları olan bazı beyler de Yıldırım’a sığınmış bulunuyorlardı. Timur nazik sayılabilecek bir üslupla Yıldırım’dan bu beyleri salı-vermesini ve kendisine tabi olmasını, şartlarının kabulü halinde, gayr-i müslimlerle olan cihadını takdir ettiği Osmanlı ordusuna yardım edeceğini ifade eden bir mektup gönderdi (Mektup, ‘Rum Meliki Yıldırm Bayezid’ diye başlamaktadır). Buna karşı Yıldırım’ın cevabı çok sert ve hatta hakaretâmiz oldu (Mektup, ‘Ey Timur denen parçalayıcı köpek ve Tekfurlardan daha kâfir olan adam’ diye başlamaktadır).

Neticede kaderin cilvesiyle Yıldırım’ın strateji açısından üstün görüldüğü uğursuz Ankara Meydan Muharebesi meydana geldi ve 28 Temmuz 1402 tarihinde Osmanlı ordusu yenik düştü ve Padişah esir alındı. Bu hadiseyle Osmanlı Devleti, cihan devleti olmaktan çıkmış ve yeniden başa dönmüştü. Zira bu savaşı takip eden yıllarda, 8 yıl kadar Anadolu’da kalan Timur buralarda terör estirdi ve eski beylere beyliklerini tamamen iade etti. 3 Mart 1403’de, bazı tarihçilerin ileri sürdüğü gibi intihar ederek değil, sıkıntıdan doğan bir kaç çeşit hastalığa dayanamayan Yıldırım vefat etti ve Osmanlı Devleti için Fetret Devri denen ara dönem başladı.

Yıldırım Bâyezıd devrinin ileri gelen devlet adamları arasında, iyi bir devlet adamı olmakla beraber takvâ cihetinden zayıf olduğu ittifakla açıklanan Çandarlı Ali Paşa, Timurtaş Paşa, Süleyman Paşa, İshak Bey ve Mihal oğlu Muhammed Bey zikredilebilir. Onun devrindeki âlimlerden ise, Şemseddin Fenari, oğlu Muhammed Şah Fenari, Hâfızuddin Muhammed Kürdî, Şeyh Kutbuddin İznikî ve Şihâbüddin Sivasî unutulmamalıdır. Devrinin Horasan erenlerinin başında, Emir Sultân denen Bâyezid’in damadı Şemseddin Muhammed Huseynî, Hacı Bayram ve Şeyh Abdurrahman-ı Erzincanî gelmektedir. Mevlid yazarı Süleyman Çelebi de onun zamanındaki en büyük şairlerdendir.

ZEVCELERİ: 1- Germiyanoğlu Devlet Şah Hâtun; İsa, Mustafa ve Musa’nın annesi. 2- Devlet Hâtun; Yine Germiyanoğlu olduğu söylenen ve Sultân Mehmed Çelebi’nin annesi ve ilk Vâlide Sultân. 3- Hafsa Hâtun; Aydınoğlu İsa Bey’in kızı. 4- Sultân Hâtun; Dulkadiroğlu Süleyman Şah kızı. 5- Marya (Olivera Despina) Hâtûn; Sirbistan Kralı Lazar’ın kızı. ÇOCUKLARI: 1- Ertuğrul Çelebi. 2- İsa Çelebi. 3- Mustafa Çelebi (Tartışmalıdır). 4- Büyük Musa Çelebi. 5- İbrahim Çelebi. 6- Kâsım Çelebi. 7- Yusuf Çelebi. 8- Hasan Çelebi. 9- Erhondu Hâtun. 10- Fatma Hâtun. 11- Paşa Melek Hâtûn. 12- Oruz Hâtûn. 13- Hundî Hâtûn. 14- Şehzâde Mehmed .[1]


[1] Neşrî  , Kitâb-ı Cihân-nümâ, c. I, sh. 311-355; Âli, Künh’ül-Ahbâr, c. V, sh. 78-116; Ahmed Uğur neşri, sh. 131- 195; Tarih-i Solakzâde  , İstanbul  1297, sh. 51-91; Âşıkpaşa-zâde  , Tarih, sh. 65 vd; Lütfi Paşa , Tevârîh-i Âl-i Osman, sh. 44 vd.; Kantemir, c. I, sh. 95-105; Aksun, Osmanlı Tarihi, c. I, sh. 71-90; Uzunçarşılı  , Osmanlı Tarihi , c. I, 260-323; Uluçay  , Padişahların   Kadınları ve Kızları, sh. 7-10; Öztuna, Türkiye Tarihi, c. II, sh. 306-352; Devletler ve Hânedânlar, c. II, sh. 110-112; Ahmed Refik, Kadınlar Saltanatı I-IV , İstanbul 1332/1923, c. I, sh.

 
Osmanlı İmparatorluğu  
   
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol