Untitled Page
OSMANLI İMPARATORLUĞU GENEL BİLGİLER

 
osmanlı imparatorluğu
Osmanlı İmparatorluğu  
  Osmanlı İmparatorluğu
  Osmanlı İmparatorluğu Kuruluş
  Osmanlı Padişahları
  Osmanlı Hat Sanatı
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  Siteni Ekle
  Yönetin Nezaman Çöker
  Ölüsü Canlandırılan Padişah
  Korkusuz Şahzade
  Padişah Hikayeleri
  Osmanlı Sarayları
  Osmanlı Nükteleri Video İzle
  Padişah Meslekleri
  Sporcu ve Şair Padişahlar
  Padişahların Ölüm Sebepleri
  Padişahların Saltanat Yaşları
  Osmanlı Ünvanları
  Osmanlı Haritaları
  Osmanlı Sancakları
  Osmanlı Bayrakları
  Halice Gerilen Zincir ve Silahlar
  Kesici ve Ateşli Silahlar
  Mehter Takımı ve Mehter Marşları
  Osmanlıda Toprak İdaresi
  Osmanlı Silahları
  Osmanlı Sadrazamları
  => Kuruluş Dönemi Sadrazamları
  => Kuruluş Dönemi Devam
  => Yükseliş Dönemi Sadrazamları
  => Yükseliş Dönemi Devam
  => Yükseliş Dönemi Devam - 2
  => Sokollu Mehmet Paşa Dönemi
  => Duraklama Dönemi Sadrazamları
  => Duraklama Dönemi Sadrazamları -2-
  => Kuyucu Murat Paşa
  => Duraklama Dönemi Sadrazamları - 3
  => Duraklama Dönemi Sadrazamları -4
  => Duraklama Dönemi Sadrazamları -5
  => Köprülü Fazıl Ahmed Paşa Dönemi
  => Merzifonlu Kara Mustafa Paşa
  => Gerileme Devri Sadrazamları
  => Gerileme Devri Sadrazamları -2
  => Gerileme Devri Sadrazamları -3
  => Baltacı Mehmed Paşa
  => Gerileme Devri Sadrazamları -4
  => Gerileme Devri Sadrazamları -5
  => Gerileme Devri Sadrazamları -6
  => Gerileme Devri Sadrazamları -7
  => Gerileme Devri Sadrazamları -8
  Resim Galerisi
  Osmanlı da Minyatür San'at ı
Duraklama Dönemi Sadrazamları

Semiz Ahmet Paşa III. Murat saltanatı döneminde 1579-1580 yıllarında sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.


Lala Mustafa Paşa (ya da Lala Kara Mustafa Paşa), III. Murat saltanatında 28 Nisan 1580 - 7 Ağustos 1580 tarihleri arasında üç ay dokuz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Sırp asıllıdır ve Sokollu Mehmed Paşa'yla aynı köydendir. Yavuz Sultan Selim devrinde saraya girmiştir.

II. Selim tahta çıktığında Şam beylerbeyliğine tayin edilmiştir. Bir süre sonra altıncı vezir olarak Divân'a girmiştir.


 

Koca Sinan Paşa

 1520 yılında
Arnavutluk'ta doğdu.Küçük yaşta devşirme olarak alındığı Enderun
'da yetişti.
Vezirliğe Kadar Görevleri [değiştir]

Kısa zamanda ilerleyerek Kanuni'nin çeşnigirbaşılığına kadar yükseldi. Malta sancakbeyliği ile saraydan ayrıldı, sırasıyla Kastamonu, Gazze, Nablus sancakbeyliklerinde bulunduktan sonra Erzurum, Halep ve Mısır beylerbeyliklerinde bulundu(1567). Yemen'de çıkan isyan sonrasında azledilen Lala Mustafa Paşa'nın yerine vezirlikle yemen serdarlığına getirildi. 1569'da Mekke üzerinden Yemen'e yürüyerek Aden ve çevresini asilerden temizledi. Kahire Kalesi'ni; Sana'yı ve Kevkeban kalelerini geri aldı. Yemen'i ikinci defa Osmanlı devletine bağladığı için Yemen Fatihi ünvanını kazanan Sinan Paşa, Yemen dönüşü tekrar Mısır beylerbeyliğine tayin edildi.


 

Vezirlik Ve Sadrazamlık

1573'de de yedinci vezir olarak kubbe vezirliğine tayin edildi. Ertesi yıl Tunus'u İspanyollardan alarak Tunus Fatihi ünvanını kazandı ve gösterdiği bu başarıdan dolayı dördüncü vezirliğe yükseldi. 1577'de açılan İran seferinin ikinci yılında Şirvan'ın elden çıkması üzerine azledilen Lala Mustafa Paşa'nın yerine serdar tayin edildi(1579). Cephede bulunduğu sırada Sadrazam Ahmed Paşa'nın ölümün üzerine 1580'de sadarete getirildi. Ancak İran'la barışın sağlanamaması, Gürcistan ve Şirvan'ın da tehlikeye girmesiyle sadaretten azledilerek Malkara'ya sürüldü(1582). Malkara'da dört yıl kaldıktan sonra affedilerek 1586'da Şam beylerbeyliğine, Nisan 1589'da Siyavuş Paşa'nın azli üzerine ikinci kez sadarete getirildi. Ağustos 1591'de tekrar azledilerek Malkara'ya gönderildi. Ocak 1593'de tekrar sadrazam oldu ve III. MuradAvusturya'ya savaş açmaya ikna etti. Serdar-ı Ekrem olarak cephede bulunduğu sırada III. Murad'ın vefatı ve III. Mehmed'in tahta geçmesiyle Şubat 1595'te tekrar azledilerek Malkara'ya gönderildi ise de Temmuz 1595'te dördüncü kez sadarete getirildi. 4 ay 13 günlük sadaretten sonra tekrar azledilip Malkara'ya sürüldü. Ancak yerine getirilen Lala Mehmed Paşa'nın 10 gün sonra vefatı üzerine Aralık 1595'de beşinci kez sadrazam oldu.


 

Ölümü

III. Mehmed'in Eğri seferinin hazırlıklarını yaparken vefat etti ve Parmakkapı'da inşa ettirmiş olduğu türbesine defnedildi. III. Murad'a hediye ettiği Sarayburnu'ndaki Sinan Paşa köşkünden(İncili Köşk) başka ülkenin çeşitli yerlerinde cami, medrese, çeşme, han hamam gibi birçok hayratı vardır.


Siyavuş Paşa
III. Murat saltanatı döneminde 1582-1584, 1586-1589 ve 1592-1593 yıllarında sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. Hırvat ya da Macar asıllı olduğu sanılmaktadır. Sarayda yetişmişti. 1569'da Yeniçeri Ağası oldu. Daha sonra Rumeli Beylerbeyiliğine getirildi. Vezir olduktan sonra II. Selim'in kızı Fatma Sultan ile evlendi. 24 Aralık 1582'de sadrazam oldu.
Serdar Ferhat Paşa
III. Murat saltanatı döneminde 1 Ağustos 1591-4 Nisan 1592 tarihleri arasında yaklaşık altı ay, 16 Şubat 1595-7 Temmuz 1595 tarihleri arasında da yaklaşık dört ay sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Lala Mehmet Paşa
III. Murat saltanatı döneminde 18 Kasım 1595-29 Kasım 1595 tarihleri arasında dokuz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır

Damat İbrahim Paşa III. Mehmet saltanatı döneminde 4 Nisan 1596-27 Ekim 1596, 5 Aralık 1596-3 Kasım 1597 ve 6 Ocak 1599-10 Temmuz 1601 tarihleri arasında toplam üç yıl onbir ay yirmiyedi gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. 18. yüzyıldaki Lale Devri'nin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ile karıştırmamalıdır.

Sultan Üçüncü Mehmed Han zamanında üç defa sadarete gelmiş Osmanlı sadrazamı. Sultan Üçüncü Murad'ın kerimesi Ayşe Sultan'la evlenmesi sebebiyle Damad olarak anılan İbrahim Paşa, Kanije kalesini fethetmesi sebebiyle de Kanije Fâtihi ünvanı ile meşhurdur.

Aslen Bosnalı olan İbrahim Paşa'nın doğum tarihi bilinmemektedir. 1531'de devşirilerek Enderun-i humayunda yetiştirilen ve yavaş yavaş temayüz ederek Sultan Üçüncü Murad'ın cülusu esnasında Rikapdârlığa, cülusunu müteakib 1574'de Süâhdarlığa ve oradan 1580'de Yeniçeri Ağalığına getirildi. 1581' de Rumeli Beylerbeyliğine tayin olunan İbrahim Paşa, bir yıl sonra Sultan Üçüncü Murad'in kerimesi Ayşe Sultan'la nişanlandı. Bir müddet sonra vezâret payesi tevcih olunarak Kubbealti vezirleri arasına girdi. Mısır valisi Mürtesi Hasan Paşa'nın Mısır'da meydana getirdiği karışıklıkları gidermek ve Mısır varidatını yeniden tanzim etmek üzere 1583'de Mısır valiliğine tayin olundu. Birbuçuk yıl sonra da Lübnan'da Dürzî isyanını bastırdı. Bu isyanların bastırılmasından sonra orada elde ettiği servet ve ganimeti İstanbul'a getirerek, orada yaptırdığı bir tahtıyla beraber padişaha takdim etti. Bu hizmetlerine mukabil padişah, ikinci vezirlik payesini tevcih etti.

Bir müddet sonra itibarını kaybetti. Onun devlet işlerinde eski nüfuz ve itibarını yeniden kazanması Sultan Üçüncü Mehmed zamanında oldu. Nitekim Üçüncü Mehmed'in cülusundan sonra İbrahim Paşa üçüncü vezirlik (vezir-i sâlis) pâyesiyle kubbealtına alındı. 1595'de sadrazam Ferhad Paşa'nın Eflâk seferine çıkması üzerine Vezir-i sâni (ikinci vezirlik) pâyesiyle Sadaret kaymakamlığına getirildi. Nihayet Sinan Paşa'nın vefati ile 5 Nisan 1596'da sadaret (veziri azamlık) makamı verildi.

Sinan Paşa'nın hazırlamakta olduğu Avusturya seferi işlerini ele alan İbrahim Paşa, padişahın da iştirak edeceği sefere göre Osmanlı ordusunu düzenlerken diğer taraftan da İstanbul'da emniyet tedbirleri aldırdı. Ayrıca devletin bütün gelir kaynaklarını, evkaf ve emânatleri vezirlere teftiş ettirerek kanun ve nizam dışı hareket edenler şiddetle cezalandırıldı. Bu tedbirlerin yeterli olmadığına kani olan İbrahim Paşa, Belgrad'a giderek serhad kuvvetlerini de tanzime çalıştı. Sefer öncesi yapılan toplantıda onun teklifi üzerine Sultan Üçüncü Mehmed'e "Egri Fâtihi" unvanını kazandıracak sefer, Egri kalesi üzerine yapıldı ve kale fethedildi. Fetihden sonra kalenin tamir ve mülkî teşkilâtinin yapılmasında İbrahim Paşa çok gayret sarfetti.

İbrahim Paşa'nın sadrazamlığı zamanındaki en mühim hadiselerden biriside Eğri fethinden sonra Avusturya'lılarla 1596'da yapılan Haçova Meydan Muharebesidir. Osmanlıların zaferi ile sona eren bu muharebede İbrahim Paşa orduyu muvaffakiyetle idare etti. Ancak Cagalâzâde Sinan Paşa'nın zaferin galibi iddiasiyla padişahtan sadareti taleb etmesi üzerine İbrahim Paşa azledilerek, Sinan Paşa Veziri azamlığa getirildi. Ancak 45 gün süren mazulluktan sonra İbrahim Paşa yeniden sadrazam oldu. Bir müddet sonra yine azledilen İbrahim Paşa, Avusturya üzerine sefere çıkması şartı ile üçüncü defa sadarete getirildi. Üçüncü sadaretinde Mürtesi Hasan Paşa'nın kötü idaresi ile bozulan devlet dairelerini tanzime, seferden kaçan dirlik ve zeamet sahiplerini cezalandırmaya, ordunun ihtiyaçlarını gidermeye ve vilâyet işlerini düzeltmeye başlayan İbrahim Paşa, sefer hazırlıklarını tamamladıktan sonra 1599'da İstanbul'dan Belgrad'a doğru harekete geçti. Edirne'ye geldiğinde Avusturya seraskeri olan Satırcı Mehmed Paşa'yı başarısızlığı sebebiyle katlettirdi. Daha sonra Belgrad'a, oradan Macaristan'a giren İbrahim Paşa, Estergon üzerine yürüdü. Ancak bu hareketi, muharebe yapmak veya kale fethetmek gayesinden ziyâde kalelerin tamiri ve uzun süren muharebeler neticesinde dağılan veya Osmanlılar aleyhine cephe alan yerli halkın yeniden kazanılması gayesine matuf idi. Bu yürüyüş esnasında bazı müsademelerde olmuş ve akıncılar Visgrad civarinda Veregel palankasını ele geçirmişlerdi. Yine bu yürüyüş esnasında Avusturyalılarla bir sulh teşebbüsünde bulunulmuş, ancak müsbet bir netice elde edilememişti.

Veziriazam İbrahim Paşa, 1600 baharında Belgrad'dan çıkarak, Estergon üzerine yürüyüşe geçti. Tiryaki Hasan Paşa'nında bulunduğu toplantıda, her zaman için tehlike teşkil eden Kanije'nin fethi kararlaştırıldı. Kırk günden fazla muhasara edilen kale, bir taraftan gelecek yardımdan ümid kesilmesi, diğer taraftan kalenin barut mahzenine ateş düşmesi üzerine İbrahim Paşa'ya teslim edildi. Burası Beylerbeyilikle Tiryaki Hasan Paşa'ya verildi. Avusturyalıların mühim hudut kalelerinden olan Kanije'nin düşmesi, düşmana büyük bir darbe indirdi. Bu muvaffakiyetinden çok memnun olan padişah, Veziri Azam İbrahim Paşa'ya gönderdiği hattı hümayunda onu tebrik etti ve hayatta olduğu müddetçe makamında kalacağını vaad etti. Bu fetihle İbrahim Paşa Kanije Fâtihi ünvanını aldı.

Damad İbrahim Paşa, serhadde almış olduğu tedbirler ile askerin, serhad gazilerinin ve yerli halkın derin sevgisini kazanmış, bu mıntıkada Avusturya "harplerinin zuhurundan beri devam eden asayişsizliği bertaraf etmişti.

Veziri azam ve Serdari Ekrem İbrahim Paşa Belgrad'da bir taraftan 1601 seferine hazırlanırken, diğer taraftan da kendi Kethüdasi Mehmed Ağa ile Murad Paşa'yı icabinda sulh için görüşmek üzere talimat verip Budin'e gönderdi. Kısa bir müddet sonra rahatsızlanan İbrahim Paşa, hayattan ümidini kesince kendisine vekâlet etmek üzere Rumeli Beylerbeyi Lala Mehmed Paşayı vasiyet etti. 10 Temmuz 1601'de vefat etti. Cenaze namazı ordugâhta kılındıktan sonra naaşı Belgrad'a nakledildi ve daha sonra İstanbul'a getirilerek Şehzade Camii'nin caddeye bakan cephesinde inşa ettirdiği türbesine defnedildi.

Osmanlı sadrazamları arasında mühim bir mevki işgal eden İbrahim Paşa'nın âlicenap, cömert ve gayretli bir vezir, muvaffak bir kumandan olduğunda bütün kaynaklar müttefiktirler. Emrine verilen orduları sevk ve idareyi bilmiş ve bilhassa zemin ve zamana göre aldığı siyasi tedbirler ile gerek Lübnan harekâtinda ve gerek Macaristan serhadlerinde Osmanlı nüfuz ve hâkimiyetini süratle tesise muvaffak olmuştur. Gerçekleştirmeye çalıştığı Avusturya sulhu planları ölümü ile yarım kalmış, fakat Macaristan serhadlerinde kendi yolunu takib edecek olan Lala Mehmed Paşa ve Kuyucu Murad Paşa gibi kuvvetli iki devlet adamının yetişmesini temin etmiştir.

 
Osmanlı İmparatorluğu  
   
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol